Aynı türde olduğu halde birbirinin birebir aynısı olan bir ağaç gördünüz mü ya da aynı cins oldukları halde birbirinin aynısı olan bir hayvan? Sizce kökleri dallarından fazla olan bir ağaç mı fırtınaya dayanır yoksa dalları köklerinden fazla olan bir ağaç mı? Şimdi bu soruları insanlar üzerine uyarlayalım. Sizce ufacık bile olsa bir farkı olmayan ikiz var mıdır? Çok bilen mi daha çabuk unutulur yoksa bildiklerini icraata döken mi? Bugün sizlerle farklı olmanın önemini ve farkımızı nasıl ortaya koyabileceğimizi konuşmak istiyorum.
Hayatımız boyunca neye odaklanarak hareket ederiz? Bu hayatta yaşamak mı yoksa yalnızca vakit geçirmek mi sizin tercihiniz? Tabii yaşamak. Adımız, yaşadığımız dönemde çevremiz sayesinde bir şekilde hatırlanır. Fakat öldükten sonra hatırlanmayı, bu dünyaya bir iz bırakmayı kim istemez? O halde artık harekete geçmenin vakti geldi, zaman hızla akıyor. Her insan çocukluğundan itibaren kendisine ait bir ekosistem oluşturuyor. Genellikle ilişkilerindeki kişileri, arkadaşlarını kendisine oldukça benzeyen kişilerden seçiyor. Aslında bu yanlış bir davranış değil aksine etkili ve aktif bir iletişim kurabilmenin yok sayılamaz bir kuralı. Fakat bazen bireyler kendilerini bu ekosisteme tamamen bırakıyor ve çevrelerindeki kişilerle birebir aynı şekilde hareket ediyor. Sonuçta da ortaya rutin bir yaşam çıkıyor. Yalnızca bir şeyler öğrenilen, aklımıza farklı bir fikir gelse bile bunu icraata dökmediğimiz, farkımızı ortaya koymadığımız ve hayata karşı adım atmak yerine hayatın bizi ilerletmesine izin verdiğimiz bir rutin…
Görülmek ve Hatırlanmak İstiyorsan Farkını Oluştur!
İnsanoğlu doğası gereği önce bir yere ait olmak ister. Amerikalı ünlü akademisyen ve psikolog Abraham Maslow, “Aidiyet duygusu, insanları bir arada tutan bir çimentodur” der. Fakat devamında da insanlar bir yere ait olduğunu fark ettikten sonra orada farklı olmak ister diye ekler. Farklı olduğumuzu göstermek bazen liderlik özelliği ortaya çıkarken çoğu zaman fikirlerimiz ve tabii bu fikirleri icraata dökmemiz ile mümkün olur. Bir youtube kanalı düşünelim. Herhangi bir şey hakkında fikir edinmek istediğimiz zaman karşımıza çıkan herhangi birini izlemek yerine adını ezberlediğimiz bir kişiyi tercih ederiz. Hatta o kişi aklımıza kazındığı için vakit buldukça yeni videolarını ihtiyacımız olmadığı halde takip ederiz. Çünkü o kişi, binlerce kişi içerisinde anlatım tarzı, güvenilirliği, samimiyeti ya da anlatım yolu stratejisi ile farkını ortaya koymuş ve akıllarda kalmayı başarmıştır. İşte tam olarak bunu yapmalı tüm insanlar. Kiminle konuşursak konuşalım eminim birçoğunun bir fikri vardır. Ama farklı olmayı sağlayan bir fikre sahip olmak değil bir fikri hayata geçirmektir. Peki nasıl yapabiliriz?
Farkını Ortaya Koymanın Yolları
Farklı olmak, farklı olanı taklit ederek olmaz. Farklılaşmak istiyorsanız öncelikle tamamen kendinize odaklanmanız gerek. Nerede olduğunuzu, neler yaptığınızı, ne istediğinizi, nelerden hoşlandığınızı ya da hoşlanmadığınızı kısacası kendinizi çok iyi analiz etmelisiniz. Sonrasında ise fikrinize odaklanmalısınız. Fikrinizin gerçekliği var mı, buna karar vermelisiniz. Fikriniz ile ilgili gerekli tüm araştırmaları yapmalı ve kendinize bir rota çıkarmalısınız. Bu noktada not almaktan asla kaçınmayın. Her şeyi aklıma yazıyorum ben demeyin ve mutlaka notlar alın. Farkınızı ortaya koyacak olan bu fikri hayata geçirme yolunda sırasıyla neler yapmanız gerektiğine karar verin. Artık yola çıkmanın zamanı geldi. Bu süreçte sizi ciddiye almayacak olanlar, destek vermeyecek olanlar ya da fikrinizi reddedecek olanlar muhakkak olacak. Eğer fikrinize ve farkınızı ortaya çıkaracağınıza gerçekten inanıyorsanız bu yolda gelen tüm negatif tepkileri unutun ve yolunuza son hızıyla devam edin. Yolundan vazgeçmeyen herkes mutlaka kazanır. Ayrıca herkes farkını ortaya koyacak kadar cesaretli de değildir. Unutmayın, “Farklılaşmak Ayrışmaktır!”