Son 20 yıldır orman zengini olan ülkemizde ağaç alanlarını sayar olmuştuk… Her geçen yıl hatta her geçen gün yeşile alışık gözlerimiz taşı betonu görür oksijene alışık vücudumuz karbondioksit solur oldu… Çok küçük yaşlarımızda elimize bir kâğıt bir kalem verdiklerinde, ilkokul yıllarımızda resim derslerinde resim çizmemiz istendiğinde ilk önce neredeyse hepimiz ağaç çizerdik. İlk önce olmasa bile çizdiğimiz resimlerde mutlaka çiçekler, ışıyan güneş, kocaman yaprakları olan ağaçlar ve üzerinde ötüşen kuşlar olurdu. Çok değil bundan 20 yıl sonra küçük yaştaki çocuklar resim çizdiğinde ağaç çizmeyi bırakacak, neden mi? Bu şekilde devam edersek gelecek yeni nesiller ağacın ne olduğunu bilemeyecek. Ağaçlı, yeşil ve tertemiz havalı bir doğada yaşamanın tadını alamayacak kadar şanssız olacaklar. En iyi bildikleri şey yüksek binalar, geniş yollar, dip dibe evler olacak. Ne kadar acı ki ağacı, ormanı, kuş seslerinin verdiği huzuru, doğada yaşayan hayvanları bilemeyecek olan çocuklarımızın sağlıkları da erkenden bozulacak. Şimdilik insanlardan bahsettik tabii ama ağaçlar yalnızca biz iki ayaklı canlılar için mi önemli?
• İklim Değişikliği
Sanayileşme ve kontrolsüz çevre kullanımı başta olmak üzere birçok etkenin sebep olduğu karbondioksit oranındaki artış iklim değişikliklerine sebep oluyor. Ağaçlar ise karbondioksiti emer, karbonu depolar ve oksijene çevirir. Çevirdiği oksijeni ise doğaya geri göndererek havadaki dengeyi korur. Ağaçlar yalnızca karbondioksiti oksijene çevirmekle kalmaz havada bulunan tüm kirli gazları bünyesine alarak oksijene çevirir, doğayı temizler. Kirli gazları temizleyen ve oksijen salınımı yapan ağaçlar kötü kokuların da önüne geçer.
• Sıcaklık Dengesi
Topluluk halinde bulunan ağaçlar daha açık bir ifade ile ağaçlık alanlarda sıcaklık dengesi korunabilmektedir. Ağaçlar gölge alanlar oluşturarak şehirlerde “ısı adası” olarak bilinen sıcaklığın çok daha yüksek olduğu yerlerde bunu parçalayarak havaya su buharı verir ve böylece çok sıcak alanların serinlemesini sağlar.
• Su Kaynağı
Ağaç gölgelerinde çim yetişir. Yetişen çimlerse suyun buharlaşma hızını yavaşlatır. Böylece bahçe-peyzaj alanlarında ihtiyaç duyulan su miktarı da azalır. Ağaç yapraklarında buharlaşma gerçekleşir böylece atmosferde bulunan nem miktarı artar. Gelişen ağaçlar hem dalları hem de yaprakları sayesinde yağışın hızını yavaşlatır bu sayede ağacın gövdesinden akan sular toprağa karışabilir. Aynı zamanda yağış hızının azalması sayesinde yağmur suyunun akarsuları ve denizleri taşırmasının da önüne geçilir.
• Erozyon
Ülkemizde genellikle yamaçlarda ve dere kenarlarında eğimli yüzeyler bulunur. Burada bulunan ağaçlar sayesinde eğimli yüzeylerde kayacak olan toprağın hızı azalır, ağaçlar toprağı sabit tutar ve erozyon oluşumunun önüne geçer.
• UV Işınları
Bilindiği gibi UV ışınları cilt kanserine sebep olmaktadır. Son 30 yılda ise cilt kanseri hem dünyada hem de ülkemizde oldukça hızlı bir şekilde artış göstermiştir. Ağaçlar ise bu UV ışınlarını neredeyse %50 oranında keserek oluşabilecek hastalıkların önüne geçebilmektedir.
• Hayvan Dostlarımız
Ağaçların faydaları yalnızca biz insanlar için değildir. Aynı zamanda hayvan dostlarımıza da ev sahipliği yaparlar.
Yeşilin verdiği huzuru başka nerede bulabiliriz? Beton yapılarda mı yoksa asfalt yollarda mı? Hafif bir yağmurda ortaya çıkan toprak kokusundan daha güzel bir koku duyabildiniz mi? Yaşam kaynağımız olan su ve oksijen için ağaçlara muhtaç değil miyiz? Hayatımıza sahip çıkmak istiyorsak öncelikle doğaya sahip çıkmamız gerekir. Bu tüm dünyadaki insanların temel görevidir. Yaşamak istiyorsak ağaçlarımıza, ormanlarımıza ve doğanın dengesinde en önemli zincirlerden biri olan hayvan dostlarımıza değer vermek ve onlara sahip çıkmak zorundayız! İngiliz şair Alexander Pope sözü ile yazıma son vermek istiyorum.
“Bir ağaç herhangi bir prensten daha değerlidir”.